Tip 1 diyabet hastalığının görülme sıklığı coğrafi bölgelere göre farklılık gösterir. Ülkemizde 18 yaş altında 20 bine yakın Tip 1 diyabetli vardır.
Tip 1 diyabet halk arasında bilinen ismi ile “insülin bağımlı şeker hastalığı” pankreas isimli organın içinde yer alan hücre gruplarında biri olan beta hücrelerinin yıkımı sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır.
Beta hücrelerinin fonksiyonu insülin isimli hormonu salgılamaktır. İnsülin hormonunun ana görevi glukozu (şekeri) hücre içine sokmaktır. İnsülin eksikliği sonucunda şeker hücreye giremez, kan şekeri yükselir ve diyabetin bulguları ortaya çıkar.
Görülme sıklığı coğrafi bölgelere göre farklılık göstermektedir. Ülkemizde 18 yaş altında 20 bine yakın Tip 1 diyabetli vardır. Son yıllarda tüm dünyada ve ülkemizde diyabet sıklığında artış olduğu bilinmektedir.
Diyabet her yaş da hatta yenidoğan döneminde bile görülebilir. Genellikle 6-8 yaş ve ergenlik çağında görülme sıklığında artış olduğunu bilmekte iken son yıllarda özellikle 5 yaş altında tanı alan çocukların daha fazla olduğu görülmektedir. %90'ı 8 yaş altında tanı alırken 40 yaşında Tip1 diyabet tanısı konulabilir.
En sık görülen bulgular çok ve sık idrar yapma, çok su içme, gece altını ıslatmadır. Gündüz okulda sık sık tuvalete gitmek için izin istemesi bazen durumu öğretmenin fark etmesini sağlar. Gece idrar için kalkma, tuvalet eğitimini tamamlamış çocukta yatak ıslatma, küçük çocuklarda gece bezlerin dolup taşması olabilir. Bu dönemde genital bölgede inatçı pişikler gelişebilir.
İştah artmasına rağmen çocuklar kilo alamaz hatta kilo kaybı meydana gelebilir. Çocuklarda halsizlik, çabuk yorulma, okul başarısında azalma, mutsuzluk, huzursuzluk, sinirlilik gibi durumlar gelişebilir. İnsülin eksikliği şiddetlendikçe karın ağrısı, bulantı, kusma gelişir. Bu durumda doktora başvuruda diğer semptomlardan bahsedilmezse enfeksiyon tablosu ile durum karışabilir.
Süreç ilerler tanı konulmazsa derin ve hızlı nefes alıp verme, göğüs ağrısı, ağızda aseton kokusu, bilinç değişikliği gibi bulgularla diyabet koması gelişir. Diyabet koması hayatı tehtit eden ciddi bir durum olduğu için semptomların başlangıcında zaman kaybetmeden doktora başvurmak önemlidir.
Zamanında tanı konulup insülin tedavisi başlandığında tehlikeli bir durum değildir. Ancak tanı koyulmaz ya da insülin uygulaması düzenli yapılmazsa hayatı tehtid edebilen şeker koması görülebilir. Yine uzun dönemde
Tip 1 diyabetin tam olarak neden olduğunu bilinmiyor. Genetik, çevresel faktörler (enfeksiyonlar, toksinler, ilaçlar) ve stres gibi faktörlerin tetikleyici olabildiği düşünülmektedir. Ailede tip 1 diyabetli birey varsa risk az olsa da artmaktadır. (Tip 1 diyabetli kardeşi olanlarda diyabet gelişme riski %5 iken tek yumurta ikizinde %36’ya çıkmaktadır. Babaları Tip 1 DM olan çocuklarda % 3-5, anneleri Tip 1 DM olanlardan % 1-3 oranında diyabet gelişme riski vardır)
Çocuklarda Tip 1 Diyabet Tedavisi ana prensip eksik olan hormon insülini yerine koymaktır. İnsülin hormonu cilt altına uygulanır. Bunun için insülin kalemleri ya da insülin pompaları kullanılabilir. Tedavide amaç kan şekerini hedef aralıkta tutmaktır. Bunun içinde günde en az 4 kez kan şekerlerine bakmak ve bu ölçümlere göre insülin dozlarına karar vermek gerekmektedir.
İnsülin kalemi ile uygulama yapan bir diyabetli yemeklerden önce (bolus) ve 1 kerede bazal insülin dediğimiz insülini yapmak durumundadır. Pompa kullanan diyabetliler yemek yerken bolus dozunu pompadan göndermekte, pompa ise 24 saat süre ile bazal insülini ayarlanan dozda cilt altına göndermektedir. Pompanın setlerini 2-3 günde bir değiştirmek gerekmektedir.
Tanı alınca çocuklar hem insülin dozlarını ayarlamak hem de diyabet, insülin ve beslenme eğitimi almak üzere hastanede yatırılır. Yatış süresi çocuğa ve aileye göre değişkenlik gösterir. Diyabetin ne olduğu ile başlayan eğitim, insülinlerin öğretilmesi , insülin ve kan şekeri ölçme becerilerinin kazanılması ve sağlıklı beslenmenin ne olduğunu öğreterek tamamlanmaktadır.
Unutmamak gerekir ki insülin tedavisinin yanı sıra beslenme ve egzersiz de tedavinin ana unsurlarıdır. Çocuğun yaşına ve kilosuna uygun olarak alması gereken kalori ve karbonhidrat miktarı belirlenir ve ailelere bununla ilgili eğitim verilir.
Çocuklarda tip 1 diyabet iyileştirilebilen bir hastalık değildir ve ömür boyunca geçmez. Çocukların insülin tedavisi ile şekerini normal aralıkta tutulabildikçe diyabetliler sağlıklı bir ömür sürerler. İstedikleri mesleği yapıp, anne-baba olabilirler, normale yakın bir ömür süresine sahip olurlar.
Biz diyabetli bireyleri takip eden doktorlar olarak şu an için ömür boyu süreceğini ön gördüğümüz bir durum için hastalık kelimesinin uygun olmadığını düşünür, bunun yerine diyabetli birey demeyi tercih ederiz.
Ne yazık ki Tip 1 diyabette etkili hap ya da şurup tedavisi yoktur.
Tip 1 diyabetli bireylerde tanıdan sonra balayı dönemi dediğimiz bir dönem gelişebilir. Bu dönemde insülin ihtiyacı belirgin azalır hatta bir dönem insülin tedavisi sadece bazal insülin yapılarak devam edilebilir. Çok nadiren de tedaviye bir süre ara verilebilir.
Ancak balayı döneminin sonunda çocukların yaş ve kilosuna uygun insülin dozlarına yeniden ihtiyaç duyulur. Bu dönem dışında diyabetli çocuklarda insülin bırakmak, doz atlamak gibi durumlar keton oluşumu ve şeker komasına sebebiyet verebilir. Kesinlikle Tip 1 diyabette insülin bıraktıracak bir tedavi, sihirli bir karışım yoktur.
Biz diyabetin ömür boyu süren kronik bir durum olduğunu söylediğimizde akıllara gelen sorulardan biri bu oluyor.
Diyabet bir kere oluşunca onu ortadan kaldıracak bir tedavi şu an için yok. Ancak bu soruda olduğu gibi diyabeti yenilmesi gereken bir düşman olarak görmek, değiştiremediğimiz bu durumu baş edilmesi gereken bir sorun haline getiriyor. Bu da süreci yönetirken hem ailede hem çocukta yorgunluk ve yılgınlığa yol açıyor.
Diyabetle arkadaş olma kavramı ise onu yük olmaktan çıkarıp diyabet yönetimi ile ilgili kurallara uyulduğunda önümüzdeki engelden bizi kurtarıyor. Diyabetinizi iyi yöneterek onunla arkadaş olmayı başarabilirsiniz.
Diyabeti çocuklarda kısıtlanmış sabit diyet yerine esnek bir beslenme planlanması tercih edilmektedir. Bu esneklik besin değişim tabloları ve besinlerin karbonhidrat içerikleri öğretilerek sağlanabilir. Sağlıklı beslenme ve besinlerdeki karbonhidrat miktarı öğretilerek insülin dozu buna göre ayarlanır.
Miktarı belirli olmak koşulu ile çocuklar çikolata, dondurma da yiyebilir. Aslında tüm insanların glisemik indeksi yüksek olan ve kan şekerini hızlıca yükselten bu besinlerden uzak durması gerekmektedir. Diyabetli bireylerin bu konuya daha da özen göstermesi gerekmektedir.
Kesinlikle evet. Diyabetli olmak hayatta hiçbir şeye engel olmadığı gibi spor yapmaya da engel değildir. Diyabet tedavisinin bir parçası da her gün en az 30 dakika spor yapmaktır. Profesyonel olarak spor yapıp çok başarılı kariyere sahip sporcular olduğunu aklımızda tutarak çocuklarımızı spora teşvik etmeliyiz.
Vücutta insülin eksikliği olduğunda glikoz hücre içine geçemez. Kan şekeri yükselir ancak vücut bu şeker yüksekliğine rağmen hücre içinde ciddi açlık yaşar. Hücre içinde glikoz olmaması nedeniyle enerji alternatif yakıt kaynağı olarak yağ asitleri denilen maddelerden sağlanmaya çalışılır.
Yağ asitlerinin kullanımı sonucunda da vücutta keton ismi verilen maddeler birikmeye başlar. Bu birikim sonucunda karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma başlar. Tablo ilerleyip keton birikimi belirli bir eşiğin üzerine çıkınca ketoasidoz denilen ve yaşamı tehdit eden bir tablo gelişir.
Asidoz gelişince hızlı nefes alıp verme, göğüs ağrısı, ağızda aseton kokusu ve bilinç değişikliği ortaya çıkar. Eğer zamanında tedavi edilmezse hayatı tehdit eden bir durum karşıya çıkar.
Evet. Yeni tanı Tip 1 DM olan çocuklarda tanının erken konularak tedavi başlanması ketoasidoz gelişimini önleyecektir. Bunun içinde diyabet semptomlarını bilip çok su içme, idrar yapma gibi ilk belirtiler ortaya çıktığında doktora gitmek önemlidir.
Diyabet tanısı ile insülin kullanan bireylerde ise insülin tedavisini aksatmamak, doz atlamamak, düzenli kontrole gitmek, şeker yüksekliği durumunda keton kontrolü yapmak ve gerekli insülin ek dozlarını yapmak, pompa kullanıyorsak şekerimizi düzenli izleyerek pompa set sorununu erken fark etmek ve ketoasidoz belirtileri varsa vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmak son derece önemlidir.
- Çocuklarla olan iletişimi ile mükemmel.
- Her şeyi ayrıntılı bir şekilde açıkladı.
- İyi ki hayatımızdasınız!
Tüm YorumlarEtiği, bilgisi, kişiliği, çocuklarla olan iletişimi ile mükemmel bir hekim. Gözünüz kapalı tercih edebilirsiniz. {...}
03.08.2023Doktorumuz Özgecan Demirbaş çok ilgili ve güler yüzlüydü. Herşeyi ayrıntılı bir şekilde açıkladı. Kendisine çok teşekkür ederiz.{...}
03.08.2023Hocamla yeni tanışma fırsatımız oldu, kendisi çok ilgili bir doktor ve ne zaman istesek ulaşabiliyoruz. Ayrıca, çocuklarla iletişimi çok güzel, kızımız severek gidiyor. Hocamızı internetten araştırarak gitmiştik. Çocuk doktor{...}
18.05.2022