Kahvenin içerisinde yer alan kafein insan vücudu için uyarı olarak geçiyor. Vücutta çeşitli reseptörler aracılığıyla özellikle kalp, santral sinir sistemi gibi bölgelere etki yapabiliyor.
Birçok bitkinin içerisinde kafein olmakla birlikte kafein denildiğinde akılımıza kahve, çay, kakao gibi besinler gelior. Ancak çocukluk döneminde sıkça tüketilen gazlı içecekler, kakaolu süt, sıcak çikolata, buzlu çay, soğuk kahve hatta dondurmada bile kafein bulunuyor.
Amerikan Pediatri Akademisi çocukların kafein tüketmemesini öneriyor. Çocuklarda güvenli kafein sınırlarını bildiren çalışmalar da var. Bu çalışmada;
Yetişkinlerle karşılaştırıldığında, çocuklar, özellikle de küçük çocuklar kafeine karşı oldukça hassastır. Çocuklarda kafein reseptörlerinin uyarılması daha düşük dozlarda olmaktadır ve daha düşük dozlarda bile yan etkiler ortaya çıkmaktadır.
Kan basıncını yükseltir, nabız hızını artırır, kan damarlarını daraltır, mide asit seviyesini artırır. Fazla miktarda kafein alımı ellerde titreme, kalpte çarpıntı ve yüksek tansiyona yol açabilir. Sinirlilik, kaygı düzeyinde artma yapabilir. Çocuklarda uykuya dalmayı zorlaştırıp, uyku kalitesini bozabilir. Uzun dönemde idrarda kalsiyum atılımını artırarak böbrek taşı oluşumu ve kemik erimesine yol açabilir.
İçeceklerdeki kafein miktarlarına bakarsak;
İlk 4 yaşta kafein içeren çay, kahve gibi içeceklerden uzak durmak sonrasında da tüketim miktarına dikkat etmek, ergenlikte bile günde 1 bardaktan fazla kahve tüketmemek uygun olacaktır. Ayrıca kola, soğuk çay gibi içeceklerin kafein içerdiğine dikkat etmek gerekiyor. Özellikle ergenlik döneminde gençler hem daha uzun süre uyanık kalmak için hem de sosyalleşmek amacıyla fazla miktarda kahve ve kafein içeren içecekleri tüketebilmektedir. Bu süreçte kafeinin
Kahve içmenin büyümeyi olumsuz etkilediğine dair kanıt bulunmuyor.